Allah'ın Kulunu Sevmesi

Allah

Allah'ın Kulunu Sevmesi

Varlıkları düşündüğün zaman Yüce Allah'ın seven ve sevilen olduğunu görürsün.
Allah, peygamberleri, melekleri ve mü'min kulları sever, onlar da O'nu sever.
Hatta onlar için Allah'tan daha sevimli başka bir şey yoktur. Al­lah sevgisi,
hiçbir yönden başka sevgilere benzemez. Bu tür sevginin aslı, biçimi ve ilgili
şeyleri başka sevgilerde bulunmaz. Kuldan istenen sevgi işte budur.

O hâlde Allah sevgisi, her kulun kalbinde mutlaka bulunması ve her sev­giden
önce gelmesi gerekir. O'nun sevgisi her sevgiden üstün gelmelidir. Se­vilenin
her isteği yerine getirilmeli ve O'na bağlı kalınmalıdır. Allah sevgisi
amellerin özü ve ruhudur. Açık ve gizli bütün ibadetler, Allah sevgisinden
kaynaklanmaktadır. Kulun Rabb'ini sevmesi, Allah'ın kuluna bir fazlı ve
ihsa­nıdır. Kulun bu sevgide bir gücü, kudreti ve müdahalesi yoktur. Kulun
kendi­sini sevmesini sağlayan ve sevgisinin kulun kalbine yerleştiren Yüce
Allah'tır. Allah'ın muvaffak kılması ile kul, kendisini sevince Allah onu başka
bir sevgi ile ödüllendirmiştir. İşte gerçek ihsan ve iyilik budur. Zira sebep de
sebep olan da O'dur. Bu ödül, Allah'ın kendisini seven kulunu sevmesidir. Tıpkı
şük­retmeleri nedeniyle şükreden kullarını sevmesi gibi. Her iki durumda da kul
fayda görmektedir. Seçkin kullarının kalplerine kendi sevgisini yerleştirerek
diğer bütün sevgileri zayıflatan, onlara sevgiliden uzak kalma sabrı ve
zorluk­lara karşı tahammül gücü veren, ibadetlerin zorluklarından zevk
almalarını sağlayan, böylece onlardan dilediğine çeşitli kerametler ihsan eden,
hoşnut­luğunu kazanıp yakınlığıyla huzur bulmalarını sağlayan Allah ne yücedir.