EMR-İ Bİ'L-MA'RÛF VE NEHY-İ ANİ'L-MÜNKER ..

EMR

EMR-İ Bİ'L-MA'RÛF VE NEHY-İ
ANİ'L-MÜNKER



بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ



وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى
الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاُولَئِكَ
هُمُ الْمُفْلِحُون

كُنْتُمْ خَيْرَ اُمَّةٍ اُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ
تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللهِ
وَلَوْ اَمَنَ اَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ مِنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ
وَاَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ



"Sizden, hayra da'vet eden, emr-i bi'l-ma'rûf ve
nehy-i ani'l-münker yapan (iyiliği emredip kötülüğü men eden) bir topluluk
bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir."
(3/Âl-i İmrân, 104)
"Siz,
insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; emr-i bi'l-ma'rûf
ve nehy-i ani'l-münker yapar ve Allah'a iman edersiniz. Ehl-i kitap da iman
etseydi, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler
var; (fakat) pek çoğu fâsıktır/yoldan çıkmışlardır."
(3/Âl-i İmrân, 110)